28 Temmuz 2012 Cumartesi

Kuran'ı Hakkıyla Okumak

'Şeyhizim el-Mukri Ebu Bekir Muhaınmed b. Half b. Saf el-Lalmi, salih-üstatlarındaıı birinin şöyle söylediğini bize aktardı: Küçük bir çocuk, kendisine Kur'an okurmuş. Kur'an okurken çocuğun sarardığını görmüş. Sebebini sorduğunda, kendisine çocuğun bütün geceyi Kur'an okuyarak geçirdiği söylenmiş. çocuğa, 'evladım! Bütün geceyi Kur'an okuyarak geçirdiğini duydum' demiş. Çocuk, 'Doğru, sana söylendiği gibi' diye cevap vermiş. 'Evladım! Geceyi okuyarak geçirirken, karşında beniın olduğumu düşün. Naınaz kılarken Kuran'ı bana oku ve beni unutma' deıniş. Genç 'peki' demiş.

Sabah olduğunda, Şeyh çocuğa, 'söylediğimi yaptın m?' diye sormuş. Çocuk 'Evet, üstadım' deıniş. Şeyh 'Peki Kuran'ı bitirebildin mi?' demiş. Çocuk: 'Yarısından daha fazlasını bitiremedim' diye cevap vermiş.
Şeyh şöyle demiş: 'Pekala! Bu gece ise, Kuran'ı Peygamberden dinleıniş olan salıabeden dilediğin birini kıblende canlandır. Kuran'ı oku ve dikkatli ol. Çünkü onlar, Kuran'ı peygamberden dinleınişlerdir. Okurken yanlış yapma!' Çocuk 'Allah izin verirse, öyle yaparım üstadım!' deıniş.

Sabah olduğunda, şeyh geceyi nasıl geçirdiğini sormuş. Çocuk 'Üstadım! Kuran'ın ancak çeyreğini okuyabildim' demiş. Bunun üzerine 'Evladım! Bu gece Kuran'ın indirildiği Peygamberi karşında canlandır
ve kimin önünde okuduğunun farkında ol!' deıniş. Çocuk 'Peki' deıniş. Sabah olunca 'Üstadım! Bütün gece boyunca yaklaşık bir cüzden daha fazlasıını okuyamadım' deıniş. Şeyh 'Evladım! Bu gece Kur'an-ı Kerım'i
Peygaınberin kalbine indiren Cebrail'in önünde okuduğunu düşün ve kime Kur'an okuduğunun farkında ol' demiş. Sabah olduğunda çocuk, 'Üstadım! Şu kadardan daha fazlasını okuyaınadım' demiş ve Kur'an-ı
Kerim'den birkaç ayet zikretmiş:

Şeyh 'Evladım! Bu gece Allah'a tövbe et, tesbih et ve namaz kılanın Rabbiyle konuştuğıuıu bil. Kelamını okurken Rabbinin önünde durduğunu bilerek Kuran-ı Kerim'den senin payının ne olduğuna bak! Okuduğunun anlamını iyi düşün. Kuran okumaktan ınaksat, harfleri bir araya getirmek ya da onları birleştirınek veya sözleri aktarmak değildir. Gaye, okuduğunun anlamlarını düşünınektir. Cahil olma' deıniş.
Sabah olduğunda şeyh çocuğu beklemiş, çocuk gelmeıniş. Çocuğun durumunu soruşturmak üzere biri gitmiş, kendisine 'çocuk hastalandı' denilıniş.

Şeyh çocuğu ziyarete gitmiş. Çocuk şeyhi görünce ağlamış ve 'Üstadım! Allah benden dolayı senin ınükafatını versin!' deıniş. 'Dün geceye kadar" yalancı olduğumu bilmiyordum. Namaza kalkıp Hakk'ı kıblemde düşünüp O'nun önünde kitabını okurken yalancı olduğumu anladıın. Fatiha suresine başlayıp 'Sana ibadet ederiz' ayetine ulaştığımda, kendime baktım. Gördüm ki, nefsim beni doğrulamıyor. Bunun üzerine, yalancı olduğumu en iyi bilen olduğu halde Allah'ın önünde 'Ancak sana ibadet ederiz' ayetinii okumaktan utandım. Çünkü,
kendimi Allah'a ibadetten habersiz kendi düşünceleriyle oyalanır buldum.

Fatiha suresinin başından 'Din giinünün sahibi' ayetine kadar okumayı tekrarlamak istedim. Bunu yapamadığım için 'Ancak sana ibadet ederiz'! demeyi başaramadım. Allah'ın önünde yalan söyleyip bu nedenle beni cezalandırmasından çekinir bir halde kalakaldım. Şafak sökene kadar rükuya gidemedim. Yorgunluğum arttı. Şiındi de, kendiınden hoşnut olmadığım bir halde Allah'a gitmekteyim.'

Üçüncü gün geçmeden çocuk öldü. Defnedildiğinde, şeyh kabrine gelmiş ve durumunu kendisine sormuş: Çocuğun kabrinden şöyle dediğini duyınuş:

Artık hayat sahibinin katında diriyim
Beni hiçbir şey nedeniyle hesaba çekmedi.

Muhyiddin ibn Arabi (K.S)

Hiç yorum yok: